29 October 2009

Wojciech Wiszniewski özel programı

Tesadüf eseri keşfettiğiniz bazı sinemacı, yazar, ressamlar vardır; yaptıklarına hayran kalır, o güne kadar tanımadığınıza yanarsınız. Geçen buluşmada bir adet filmini (Elementarz) izlediğimiz Wojciech Wiszniewski, benim için böyle keşiftir. Hazır Kieslowski’den de Lodz kenti üzerine bir film izlemişken, bu hafta Polonya sinemasının bu gizli kahramanını yakından tanımaya çalışalım diyorum.

Geçen buluşmada hazır bulunan arkadaşlar için tekrar olacak ama, Wiszniewski’nin kısa hayatını burada da özetleyeyim: Kendisi 1946 Lodz doğumlu, avukat bir babanın oğlu. Daha 5 yaşındayken babasını yitiriyor. Annesi ailenin geçimini sağlayabilmek için, evin bir odasını yakınlardaki ünlü Lodz Sinema Okulu öğrencilerine kiralıyor. Wojciech ile ağabeyinin sinema ile tanışıklığı işte böyle başlıyor; eve kiracı olarak giren, başta Roman Polanski olmak üzere ileride usta birer yönetmen olacak sinema öğrencileriyle ahbap oluyorlar. İki kardeş onların dünyasına öykünüp sinemacı olmaya karar veriyor. Nitekim ağabeyi aktör olurken Wojciech yönetmenliğe soyunuyor.

Wojciech Wiszniewski film okulunu en iyi dereceyle bitiriyor, ama ne yazık ki yarısı öğrenci filmi olmak üzere topu topu 12 kısa film çekecek kadar yaşayabiliyor ancak. 21 Şubat 1981’de doğum gününden bir gece önce, yani 35 yaşını bile dolduramadan kalp krizinden ölüyor. (Garip bir tesadüf, ilk filminin adı “Kalp Krizi”!) Üstelik bu filmleri de o dönem gözden ırak tutulmaya çalışılmış; genç yönetmenin karamsar bakışı parti bürokratlarının hoşuna gitmemiş, hemen bütün filmleri sansürün gazabına uğramış. Çoğu, ancak ölümünden sonra gösterilebilmiş. Hayatının son bir yılı da, bir romandan uyarlamayı tasarladığı ilk uzun metrajlı filmini gerçekleştirme mücadelesi vererek geçmiş. Ölüm onu, çekimlere bir kaç gün kala yakalamış... Kısaca sinema tarihinin trajik figürlerinden biri, WW... (kaynak: imdb)

* Kalp Krizi (Zawał serca, 1967, 7')

* İz (Ślad, 1969, 6')

* Yarın. 31 Nisan-1 Mayıs 1970 (Jutro. 31 kwietnia - 1 maja 1970, 1970, 9')

* Wanda Gościmska. Dokumacı (Wanda Gościmińska. Włókniarka, 1975, 21')

* Marangoz (Stolarz, 1976, 13’)

(Bu filmleri, Özgür ve Tarık sağolsun, Türkçe altyazılı izleyebileceğiz!)

Wiszniewski’nin filmlerinin konuları, kolay özetlenebilir cinsten değil. Ama örneğin “Marangoz” için şu kadarını söylemek mümkün: 90 küsur yaşında bir marangozun hayat hikayesi üzerinden, Polonya’nın kaba hatlarıyla yüzyıllık tarihini, bu arada Hitler ve Stalin’i de anlatan, üstelik bunları 13 dakika içinde yapabilen bir film. ‘Yaratıcı belgesel’ üzerine kafa yoran herkesçe izlenmesi, derslerde örnek olarak gösterilmesi gereken bir yapıt kesinlikle!

Ek olarak, bir kaç adet harikulade animasyon:

* A Life in A Tin (Una Vita in Scatola, 1967, 6' 30", İtalya): Bruno Bozzetto, beşikten mezara 'kutular' arasında geçen hayatımızı özetliyor.

* Luncheon (Az ebed, 1980, 5', Macaristan): Csaba Varga'dan bir öğle yemeği pişirme hikayesi...

* Flatlife (2004, 10', Belçika): Jonas Geirnaert, apartman yaşamını dikizliyor.

* The Coiling Prankster (Vykrutasy, 1988, 10', Rusya): Baştan sona telleri eğip bükerek yapılan bu filmi kelimelerle anlatmak zor; görmek lazım...

(Buluşmaya gelecek olan arkadaşlar; elinizde paylaşmak istediğiniz filmler varsa, lütfen yanınızda getirip göstermekten çekinmeyin.)

yer: Rengahenk Sanatevi
tarih: 31 Ekim C.tesi, 16:00 - 19:00
adres: İstiklal cad. Olivio han geçidi Sokak Olivio Han No:5 Kat:2, Beyoğlu
(St. Antuan Kilisesi'nin karşısındaki Barselona Pastanesi'nin bulunduğu sokak. 5-10 m içeride soldaki apartman.)
Googlemap: >>>

19 October 2009

Furtado ve Wiszniewski

Cumartesi günü, programa ek olarak izlediğimiz iki filme ilişkin bilgiler:
* "Çiçekler Adası" (Ilha das Flores, 1970, 12' 30"): Brezilyalı yönetmen Jorge Furtado, kimi kavramlara dair ansiklopedik tanımları aktararak, "gelişmiş beyin ve kavrayıcı
başparmaklara sahip" olan biz insanların içinde yaşadığı sistemi deşifre ediyor. Belgesel dediğimiz türün ufkunun ne kadar geniş olduğunu da gösteren bir fars.
"Bu film bir kurgu değildir. Çiçekler adası gerçekten vardır. Tanrı yoktur." (Giriş jeneriğinden.)
Filmin Türkçe altyazılı versiyonu şuradan da izlenebilir: >>>

* "Elementarz" (1976, 8' 30"): Wojciech Wiszniewski, Polonya sinemasının gölgede kalmış, adı ülke sınırları dışına taşamadan genç yaşta hayata veda etmiş bir ismi. Çoğu 10-15 dakika uzunluğunda topu topu 12 kadar kısa filme imza atmış, inanılmaz bir hayal gücüne sahip bu yönetmenin yine belgeselin sınırlarını epeyce zorlayan tanıma gelmez filmlerinden birini, "Elementarz"ı izledik... Yapıtlarından bir kaç örneği daha gelecek haftalarda izlemeyi umuyoruz.

15 October 2009

17 Ekim: Gece ve Sis

Bu haftasonu, belgesel tarihinin klasiklerinden “Gece ve Sis”i (Nuit et brouillard, 1955, 32’) izlemeyi planlıyoruz. Filmde Alain Resnais, metin yazarı Jean Cayrol ile birlikte II. Dünya Savaşı’nın bitiminden sadece on yıl sonra Auschwitz kampını ziyaret ediyor ve kamerasını tel örgülerin, nöbetçi kulübelerinin, boş binaların arasında gezdirirken burada yaşanan gaddarlığı anımsatmaya çalışıyor:

“Görüntüler tarihe karışmış gibi, hepimiz iyileşmişiz gibi, yeniden umutlarımızı ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. (...) Dokuz milyon ölünün ruhu bu kırlarda geziniyor. Bu tuhaf gözetleme kulelerinde kimler gözcülük yaptı? Kimler cellatlara emir verdi? Yüzleri, bizim yüzümüzden sahiden de farklı mıydı?”

Dut Ağacı Kolektifi’nin geçen haftasonu düzenlediği Sözlü Tarih Buluşması’nda filmden kısa bir bölüm izlemiştik. Aynı toplantıda Neşe Özgen, bir Alman arkadaşıyla arasında geçen bir diyalogu aktararak; “Almanya’da daha genç kuşakların, yaşlılara karşı koşulsuz bir şefkat beslemek yerine temkinle ve kuşkuyla yaklaştığına, çünkü o kuşağın soykırımdaki sorumluluk payının unutulmadığına” dair bir anekdot anlatmıştı. Filmi izleyip tarihsel travmalar ve sinemasal aktarımları üzerine konuşabiliriz diye düşünüyorum. (Devletlerin her daim devlet olma refleksi üzerine bir not: O tarihte kamplarla ilgili tüm gerçekler su yüzüne çıkmış, Nuremberg mahkemelerinin üzerinden 9-10 yıl geçmiş olduğu halde, “Gece ve Sis” sansür tehditleriyle karşılaşmıştı. Fransız yetkililer bazı sahneleri sansürlemeye, Paris’teki Alman Elçiliği ise filmin Cannes’daki gösterimini engellemeye çalışmıştı.)

Bu filme ek olarak:

İrmik Helvası” (2008, 12’): Takuhi Tovmasyan bir yandan irmik helvası kavururken diğer yandan aile tarihinden bir hikâyeyle kolektif hafızamızı yokluyor. Filmin yönetmeni Ezgi Kaplan arkadaşımız da aramızda olacak...

To Speak or Not to Speak” (1970, 10’): Gündemdeki politik gelişmeler üzerine sokaktaki insanların fikrini soran bir muhabirin maceraları... Raoul Servais’den medya, iktidar, tüketim, vatanperverlik, savaş gibi mevzuların hepsine değinen harika bir animasyon. (Daha önce yönetmenin "Chromophobia"sını izlemiştik.)

"Cavalette" (aka Grasshoppers, 1990, 9'): İtalyan animatör Bruno Bozzetto'nun gözünden insanlığın kısa tarihi...

"From the City of Lodz" (Z miasta Lodzi, 1968, 18') Kryzsztof Kieslowski'nin Lodz sinema okulundan mezuniyet filmi... Şehirde 'eski' ile 'yeni'nin yer değiştirmesini anlatan minik bir cevher.

Not: “Gece ve Sis” Türkçe altyazılı, diğerleri diyalogsuz veya az konuşmalı...

yer: Rengahenk Sanatevi
tarih: 17 Ekim C.tesi, 16:00 - 19:00
adres: İstiklal cad. Olivio han geçidi Sokak Olivio Han No:5 Kat:2, Beyoğlu
(St. Antuan Kilisesi'nin karşısındaki Barselona Pastanesi'nin bulunduğu sokak. 5-10 m içeride soldaki apartman.)
Googlemap:
>>>

03 October 2009


3 Ekim 2009, Rengahenk Sanatevi